Real kendi sahasında Olympiakos'a fark attı.Bu kadar net bir fark beklemiyordum gerçi belli bir dönem kafa kafaya geçti maç.Fark yiyen Olympiakos'u bir çırpıda silip atmayalım ve onlardan beklentilerimizi yüksek tutalım.En zor 3-4 deplasmandan biri hala.Madrid,Philadelphia'ya giden Rodriguez'in yerine Doncic'i monte etmişe benziyor.Rodriguez'in olmayışı Llull'a daha çok sorumluluk yüklemiş bu da ondan keyif alıyor gibi.27 dk da 22 sayı 20 rating'lik bir puanı var bu hafta.Ayrıca bu maçta sezonun ilk maçı olmasına rağmen sezonun smacı sayılabilecek hareket Anhony Randolph'dan geldi.Sanırım hücum ribaund ustası Felipe Reyes de 1500. ribaundunu almış oldu.Diğer bir not da sezonun ilk sayısı ve üçlüğü sakallıdan geldi.
Kızılyıldız,seyircisi ve oyunuyla oyunu domine ederek başladı.Darüşşafaka buna bireysel yöntemlerle çözüm bulmaya çalışınca fark bayağı açılmıştı.Nitekim hazırlık maçlarında 11 de 11 yapan hiç kaybetmeyen David Blatt'in takımı,oyun olarak geri dönüş yapacağına emindim ama bu maçı kazanmak için yeter olur muydu bilemiyordum.Son dk'larda zor da olsa maçı almayı başardılar ve sezonun süpriz takımı olacaklar.Kızıyıldız ise zor deplasman olmayı sürdürür kanımca.
Evinde 22 maçtı kazanan Fenerbahce,Melli ve Causeur'le güçlenen Brose karşısında ecel terleri dökse de 1 sayı farkla 67-66 kazanarak kazanma serisini 23 maça çıkarda evinde.İlk maç olması ve yeni format nedeniyle Fenerbahçe'nin ve diğer iddialı takımların kötü basketbolu sineye çekilebilir.Bu takımlar Barcelona,Olympiakos gibi.Brose de hücum ve savunmada etkili oyunlarıyla playoffu kovalayacakları kesin.İlk hafta olma sebebiyle oyun ve sıralama için değerlendirme yapmak erken olur.Takımlar da bunun bilincinde olup kazanma odaklı basketbola odaklanmış durumdalar.Kimse bu yeni formata alışmaya çalışırken fire vermek istemez.Bu yüzden göze hoş gelen basketbol şimdilik göz ardı edilebilir.Bu kötü basketbol Kazan-Barca mücadelesinde de vardı.Kazan zaman zaman etkili oynayıp Barca'yı zor durumlara düşürse de Navarro dan gelen tempo ile maçı çevirebildiler.Bu noktada aklıma şu söz geliyor.''Büyük takımlar kötü oynadıkları maçları da kazanabilendir.''Barça ve Fener de bunu yaptı.
İlk haftanın açılışı yapılmış oldu.Şahsen beklediğim gibi kadro,format ve diğer değişikliklerden kaynaklanan sebeblerden dolayı iyi oyun beklemiyordum.Kazanmasını beklediğim takımlar iddialı kadrolarıyla kazanmasını bildiler.Süpriz olabielcek takımlar da 3-4 hafta sonra can yakmaya başlayacaklardır.Galatasaray,Brose,Darüşşafaka gibi.Final için Fener-Cska muhabbetti konuşulsa da ilk hafta oyunlarına bakınca ne kadar erken ve yanlış olduğu ortaya çıkıyor.Kadrolarını koruyan bu iki ekip avantaj gibi gözükse de oyun tarzları ezberlendiği için dezavantajları da olabilir.
Bu arada Euroleague maçları şifresiz olarak Trt de artık.Euroleague'in kalitesi bu kadar artmışken şifreli kanallar saçma oluyordu,izleyici taraftar grubu da çığrından çıkmıştı zaten.Yakın zamanda 2 final four 1 de Eurocup kazanılmşken şifresiz maçlar Türk basketbolunu daha çok geliştirecektir.Özellikle millet bu kadar futboldan soğumuşken.
Tabi fantasy challange da açıldı,benim de bir kadrom var ama ilk hafta istediğimi alamadım.Aynı ekipten 2 oyuncuya yer verdiğim oldu,takım yenilince oyuncu verimlilik puanı da az oluyor.Bu benim yanlışımdır.Farklı takımlardan potansiyeli olan oyuncuları kovalayacağım artık.Darüşşafaka dan Moerman,Kazan da Leingford,Fener de Nunnally,Galatasaray da Sinan,Cska da Kurbanov gibi...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder